Senin dinin sana benim dinim bana arapça

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2020 02:16

Kafirun Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 109. suresidir. Kitaptaki en kısa sürelerden biridir ve Mekke'de inmiştir. Toplam 6 ayetten oluşmaktadır. Maun suresinden sonra indirilmiştir. İhlas, Beraet ve Münabeze adlarıyla da bilinir. 7. sınıflar için Kafirun suresinin mealini ve anlamını detaylı bir şekilde anlattık.

Kafirun Suresi doğrudan kafirlere seslenir. Dini inkar eden Mekkeli kafirlere karşı ''Benim dinim bana, sizin dininiz sana'' denmektedir.

7. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kafirun Suresi ve Anlamı - Konu Anlatımı

 1.A. Kafirun Suresinin Arapça Yazılışı

 Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

 Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.

 Lâ a’budu mâ ta’budûn.

 Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.

 Velâ ene âbidun mâ abettum.

 Velâ entum âbidûne mâ a’bud.

 Lekum dînukum veliye dîn.

 1.B. Kafirun Suresinin Meali:

 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

 De ki: Ey kafirler!

 Ben sizin kulluk / ibadet ettiklerinize ibadet etmem.

 Siz de kulluk etmezsiniz benim ibadet ettiklerime

 Sizin taptığınız şeylere kul olmam asla

 Ve siz de kulluk edenlerden değilsiniz benim ibadet ettiklerime

 Öyleyse sizin dininiz size, benim dinim bana

 1.C. Kafirun Suresinin Türkçe Anlamı:

 Kafirun suresi iniş sırasına göre 18. suresidir. Mushaf haline getirilen Kuran-ı Kerim'de 109. sırada yer alır. Maun Suresinden sonra ve Fil suresinden önce indirilmiştir.

 Kafirun kelimesi Kafir kelimesinden türemiştir. Kafir kelimesinin kökü ise küfr / küfürdür. Küfür, üzerine örtmek, saklamak, gizlemek manasına gelir. Aynı zamanda gerçeği örtmek, hakiki gizlemek anlamı da vardır. Bu nedenle dini inkar edenlere ve yalanlayanlara kafir denir. Bu sure de Mekke'deki kafirleri ikaz etmek için indirildi.

 O dönemde Hz. Muhammed'in etrafındaki kafirler peygamberimize şöyle bir teklif sundular. ''Eğer bir yıl boyunca bizim ilahlarımıza / putlarımıza ibadet edersen, önümüzdeki yıl da biz senin ilahına tapınırız.'' Hz. Muhammed bu teklifi kesin bir dille reddetmiştir. ''Sizin Allah'a ortak koştuklarınızdan sakınırım / takva ederim.'' diye buyurmuştur.

 İslam dininde en büyük günahların başında şirk yer alır. Allah'ın ahiret gününde affetmeyeceği tek günah olarak bilinir. Şirk, Allah'a ortak koşmak, ondan başka ilahlar edinmek demektir. Kafirlerden bazıları hem Allah'a hem de kendi putlarına tapıyordu. İslam gelmeden önce Mekke'de çok tanrıcılık yaygındı. İnsanlar helvadan bile put yapıyordu. Günümüze kadar gelen bir olayda: Mekkeli putperestler yolculuğa çıkarlar. Yolda yemekleri bitince ilah edindikleri helvadan putları yerler.

 Müslümanlar, Allah'ın birliğine / tekliğine inanır. Buna tevhid inancı denir ve İslam'ın en temel şartları arasında yer alır. Allah'a iman aynı zamanda onun tek olduğuna, eşi ve benzeri olmadığına, doğmadığına ve doğurmadığına inanmak demektir. Bu nedenle Kafirun Suresi tekrar tekrar okunmalı ve anlamı üzerine düşünülmelidir.

 Son ayette yer alan ''benim dinim bana, sizin dininiz sana'' ifadesi ise İslam'ın ne kadar hoşgörülü bir din olduğunu gösterir. Kafirler ve gayr-ı müslimler (Hristiyanlar, Yahudiler) inançlarını yaşamalarında özgür bırakılmıştır. Kuran-ı Kerim'de geçen bir diğer ayette de ''dinde zorlama yoktur'' denir. Hz. Muhammed bile kendisine vayedileni tebliğ etmekle, aktarmakla mükelleftir. Bunun dışında hiç kimse İslam dinini kabul etsin, Müslüman olsun diye zorlanamaz.

 Buna karşı Mekke'de Müslümanların sayısı artmaya başlayınca kafirler, huzursuzluk ve kargaşa çıkarmıştır. Hz. Muhammed ve ilk Müslümanlar 622 Mekke'den Medine'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Müslümanlar, Medine döneminde de kafirlerin saldırısına uğramış ve sırasıyla Bedir, Uhud, Hendek savaşları olmuştur.

 Hendek savaşının kazanılması ile birlikte Müslümanlar yeniden Mekke'ye dönebilmiştir. Bu dönemde de barış esas alınmış ve ''benim dinim bana, sizin dininiz sana'' ilkesine uyulmuştur.

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2020 17:19

Mekke döneminde inen Kâfirûn, 6 âyettir. Kâfirûn Suresi'nde Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilmekte ve inancın şirkten uzak tutulması hedeflenmektedir. Peki, Kâfirûn Suresi anlamı ve fazileti nedir? Kâfirûn Suresi Türkçe ve Arapça okunuşu nasıldır? Sizler için Kâfirûn Suresi diyanet meali ile tefsiri ile ilgili tüm detayları bir araya getirdik.

Kafirun suresi anlamı, Türkçe ve Arapça okunuşu, Diyanet meali ve Tefsiri ile fazileti bu sureyi öğrenmek isteyenler için bir araya getirilmiştir.

Kâfirûn Suresi Türkçe Okunuşu

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

1- Kul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.

2- Lâ a’budu mâ ta’budûn.

3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.

4- Velâ ene âbidun mâ abedtum.

5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud.

6- Lekum dînukum veliye dîn.

Kâfirûn Suresi Diyanet Meali

(1) De ki: "Ey inkârcılar!
(2) Ben sizin tapmakta olduğunuz şeylere tapmam.
(3) Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
(4) Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
(5) Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
(6) Sizin dininiz size, benim dinim banadır."

Kâfirûn Suresi Arapça Okunuşu

Senin dinin sana benim dinim bana arapça

Kâfirûn Suresi Konusu

Kur'an-ı Kerim'deki sıralamada yüz dokuzuncu, iniş sırasına göre on sekizinci sûredir. Mâûn sûresinden sonra, Fîl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (bk. Şevkânî, V, 597). Tefsirlerde anlatıldığına göre Kureyşliler Hz. Peygamber’den bir sene kendi ilâhlarına tapmasını, bir sene de kendilerinin onun ilâhına tapmalarını istemişler. Hz. Peygamber de “Allah’a bir şeyi ortak koşmaktan yine O’na sığınırım!” demiş; bu defa Kureyşliler, “Bizim ilâhlarımızdan bazılarını istilâm et (öp, el sür), biz de seni tasdik edip ilâhına ibadet edelim” demişler. Bunun üzerine Kâfirûn sûresi inmiştir.

Kâfirûn ne demek

“Kâfirûn”, inkârcılar demektir.

Kâfirûn Suresi Fazileti

Müfessirler bu sûrenin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber’in, “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” buyurduğunu; Sahâbe’den birine, “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” dediğini naklederler (İbn Kesîr, VIII, 526; Şevkânî, V, 597-598).

Kâfirûn Suresi Tefsiri (Kur'an Yolu)

Tevhid ilkesinin sembolü olarak Mekke döneminin ilk yıllarında inen bu sûrede Mekkeli müşriklerin şahsında bütün putperestlere ilân edilmek üzere iman ile şirkin ayrı şeyler olduğu, bu iki inanç sistemi arasında bir benzerlik bulunmadığı, dolayısıyla ikisinin birlikte bulunmasının, iki inanç arasında bir uzlaşmaya gidilmesinin mümkün olmadığı kesin olarak ifade edilmiştir.

Bazı müfessirlere göre 2-3. âyetlerde, gelecekte Hz. Peygamber’in müşriklerin taptığına tapmayacağı, onların da Hz. Peygamber’in taptığına tapmayacakları ifade edilmiş; 4-5. âyetlerde ise halihazırda da onların tutumlarının farklı olmadığı bildirilmiştir. Ancak Şevkânî bu yorumu reddetmekte, 4-5. âyetlerin 2-3. âyetlerdeki gerçeği pekiştirdiğini söylemekte; bu tekrarlara dil kurallarından ve Arap şiirinden örnekler getirmekte, Hz. Peygamber’in hadislerinde de benzer tekrarların bulunduğunu ifade etmektedir (bk. V, 599-600). Bizim tercihimiz de bu yöndedir. Zira 2-3. âyetlerde Hz. Peygamber’in şahsında müminlerin sadece bir Allah’a kulluk etmeleri emredilmiş, Allah’a ortak koşanlarla gerek inanç gerekse ibadet bakımından hiçbir şekilde benzerliklerinin bulunmadığı vurgulanmıştır. 4-5. âyetlerde ise Hz. Peygamber’i kendi dinlerine döndürmek isteyen putperestlerin ümidini kırmak maksadıyla söz tekrar edilmiştir. “Sizin dininiz size, benim dinim banadır” şeklinde tercüme ettiğimiz 6. âyet, daha geniş kapsamlı ve daha vurgulu bir şekilde önceki âyetleri tekit eder ve bu iki din arasında uzlaşmanın olamayacağını gösterir. Zira bu iki dini uzlaştırmak, hak ile bâtılı uzlaştırmak anlamına gelir.

Son âyetten din, vicdan ve ibadet özgürlüğünün esas olduğu, kimsenin herhangi bir dine girmeye zorlanamayacağı anlamının da çıkarılabileceğini düşünen bir kısım müfessirler bu âyetin müşriklere karşı savaşılmasını emreden âyetle (bk. Tevbe 9/36) neshedildiğini yani hükmünün kaldırıldığını ileri sürmüşlerdir. Ancak bizim de katıldığımız görüşe göre âyetin hükmü kaldırılmamıştır; çünkü burada bir emir veya yasak değil, bir vâkıanın tesbiti ve ifade edilmesi (haber) söz konusudur; haber ise Allah’tan olduğu için gerçektir, hükmü değişmez (bk. Şevkânî, V, 600). Bu âyet, bir vâkıa tesbiti olduğu ve müslümanların zayıf durumda bulundukları bir dönemde indiği için ondan din ve vicdan özgürlüğü anlamının çıkarılamayacağı da düşünülebilir. Kuşkusuz İslâm’da din, vicdan ve ibadet özgürlüğü vardır; ancak bu özgürlükler Medine döneminde inen âyetlerde ifade edilmiş, müslümanların hâkim oldukları zaman ve mekânlarda uygulanmış, hayata geçirilmiştir.

Kâfirûn Suresi Ayet Sayısı

Kafirun suresi 6 ayetten oluşmaktadır.

Ezberlemek İsteyenler için Namaz Sureleri

  • İhlas Suresi
  • Felak ve Nas Suresi
  • İnşirah Suresi
  • Yasin Suresi
  • Vakıa Suresi
  • Fatiha Suresi
  • Kadir Suresi
  • Fil Suresi
  • Mülk Suresi
  • Ayetel Kürsi

Lekum Dînukum ve liye din ne demek?

kafirun ayeti. "sizin dininiz size, benim dinim banadır" anlamındadır.

Kafirun suresinin 6 ayeti nedir?

Kur'ân-ı Kerîm'in bu beyânları ve “Artık sizin dininiz size, benim dinim bana!” (Kâfirûn 109/6) ifadesinin mânası, “siz kendi dininize devam edin, ben de kendi dinime devam edeyim” değildir.

Senin dinin sana benim dinim bana ne demek?

O halde, “Sizin dininiz size, benim dinim bana.” cümlesi, İslam dininin evrensel olma iddiasında olmadığını gösteren bir ifade olmaktan ziyade, bütün insanlığa hitap eden İslam'ın insanları zorla değil, özgür iradeleriyle tercih yapmalarına imkân veren hürriyet-perver bir din olduğunun göstergesidir.

Sizin dininiz size benim dinim de banadır ayeti hangi ayettir?

"Sizin dininiz size, benim dinim banadır." (109:6)