Bilim insanı olmak için hangi üniversite okunmalı

Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2021 02:59

Bilim insanı olma arzusuna sahip olan pek çok kişi, bunu nasıl gerçekleştireceğine dair çeşitli araştırmalar yapıyor. Günümüz dünyasının en büyük güçlerinden birisi olan bilgiye sahip olarak farklı koşulları barındırarak bilim insanı olunabilir. Bilim insanı nedir, ne iş yapar ve nasıl olunur? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Bilim insanı olmak için üniversitenin belirli bölümlerinden mezun olmak gerekmiyor. Bilim insanlarının en büyük ortak özelliği bilginin peşinde koşmaları ve sürekli deneysel araştırmalar içinde bulunmalarıdır.

 Bilim İnsanı Nedir?

 Bilimin pek çok farklı anlamı ve tanımı vardır. Bilim, sözlük anlamı olarak da evrenin ya da evrendeki bazı olayların belirli bölümlerini konu alacak şekilde, deneysel yolları kullanarak gerçeğe ulaşmak manasına gelir. Bilim insanı ise, her zaman gerçek bilgiye ulaşmak için çeşitli araştırmalar yapan ve deneylerde bulunan kişilere verilen isimdir.

 Bilim İnsanı Ne İş Yapar ve Nasıl Olunur?

 Gerçek bilim yasalarına uymak şartıyla tutarlı ve düzenli bilgilerin kaynak olarak seçildiği bir bilim dalıdır. Bilim insanı olabilmek için pek çok farklı alanı bilmek ve yakından da takip etmek gerekir. Bilim insanı olabilmek için bilim insanının ilgilenmesi gereken alanlar ise,

Bilgisayar bilimleri ve matematik,

Doğa bilimleri,

Kimya, fizik ve biyoloji olarak fen bilimleri,

Psikoloji,

Mimarlık, tıp ya da mühendislik,

Sosyoloji, tarih, siyaset bilimi ya da dil bilimi,

Astronomi

Bu tür bilim dallarından herhangi birini ya da birilerini temel alarak, bilimle ilgili çalışmalar yapan ve bilimle yakından ilgilenen kişilere bilim insanı ismi verilir. Bunun için belli bir araştırma, eğitim, tecrübe ve zaman oldukça önemlidir.

 Bilim İnsanı Olma Şartları

 Bilim insanı olmak ve bu yolda ilerlemek için belli başlı bazı niteliklere sahip olmak gerekir. Deneysel yasalar ve çalışmalar üzerinden gerçeğe ışık tutmak amacı ile bir mantık çerçevesinde araştırmalar yapar.

Bir bilim insanı çok sabırlı olmalıdır ve asla pes etmeden çalışmalar ve araştırmalar yapmaya da devam ettirilmelidir. Bilim insanı, gerçeğe ulaşana kadar çalışmalarını sabırlı bir şekilde bilimin ve mantığın ışığında sürdürülmelidir,

Bilim insanı mutlaka çok meraklı olmalıdır. Bir görsel ya da bir kelimenin anlamsal yapısını, yöntemini araştırmalı ve onu öğrenene kadar araştırmalıdır,

Bilim insanı, kendine güvenen kişiler olmalıdır. Bu sayede de herhangi bir durum karşısında başarısız olsalar da öz güven kaybı yaşamamalıdır,

Sürekli not tutmalı ve okumayı, araştırmayı da çok sevmelidir,

Bilimsel dergilerde makaleler başta olmak üzere, diğer yapılan çalışmaları da sürekli olarak takip etmelidir,

Bilim insanı, mütevazi olmalı ve kendini hiçbir zaman yukarıda görmemelidir,

Tarafsız ve objektif olmalı,

Gelişmeleri ve gündemi yakından takip etmeli,

Matematik, astronomi, geometri, kimya, fizik ya da biyoloji gibi çeşitli dallarda eğitim veren okullarda eğitim görmüş olmalı ve kendini geliştirmelidir.

Araştırma kurumlarında ya da üniversitelerde staj yapmalı, çeşitli araştırmalara katılmalı ve sürekli yenilikleri takip etmelidir.

Geniş bir hayal gücüne sahip olmalı ve araştırmayı çok sevmelidir.

Bilim İnsanlarının İş İmkanları ve Maaşları

 Bilim insanları, bilimin, teknolojinin ve sağlık sektörünün gelişmesine önemli katkılarda bulunur. Bilim insanları, hayatını araştırmaya, deney ve gözlem yapma adar. Bilim insanlarına hayatımızın her alanında ihtiyaç vardır. Her bilim insanının yaptığı işlere göre kazancı da değişiklik gösterir. Bilim insanları, insanlığa kattıkları değerlerin büyüklüğüne göre farklı miktarlarda kazanç sağlar. Bilim insanlarının kendini ne kadar geliştirdiği ve hangi çalışmalarda yer aldığı kazancını da doğrudan etkiler. Bu nedenle ortalama bir maaş belirtmek gerekirse bilim insanları, 5.000'den başlayan maaşlar ile görev yapar. 

Öyle bakmayın bildiğimden değil... Acaba diyorum… Belki... Hani şu ‘Kıllanan Adam’ var ya... Benimkisi de onun misali…

Belki de öncelikle bir insan neden bilim insanı olmak istesin. Bunun cevabını aramak, bulmak gerekir.
Akademik kariyer yapınca bilim insanı olur musunuz? Bu da başka önemli bir soru olarak gündeme gelebilir....

Kimileri ‘Bilim adamı olunmaz doğulur.’ Gibi oldukça iddialı gibi bence anlamsız bir iddiada bulunabilir….

Bir hadis mealine göre yüce yaradan  ‘Zenginliği dilediğime; ilmi ise dileyene veririm’ diyor. Öyle ise biraz da istemek; ona aşık olmak, biraz uykularını yitirmek, biraz da belki ‘O yolun yolcusu’ olmak gerekiyor.

***

Geçenlerde misafirlerimiz vardı. SAMS (Syrian American Medical Society-Suriye-Amerika Dostluk Cemiyeti) Gaziantep de bir kongre yaptı. E ne de olsa ev sahibiyiz. Bir anda kendimizi içimizde bulduk.

Dr. Wael Hakmeh... Suriye asıllı Amerikalı Acil tıp uzmanı… Michigan State University’de çalışıyor… Kongreye gelmiş. Aslında bir hafta önce gelip Halep'e gitmiş. Hastanelerde çalışmış. Ardından Gaziantep. Biz kendisini çok sevdik. O da bizi. İki gün boyunca acilde USG kursu verdi. Biz de faydalandık...

Ee ne de olsa ilim bizim yitik malımız. Nerede bulursak alırız...

Evet, bizler ilmi kendi malımız olup da kaybetmiş. Her bulduğumuz yerde almamız gereken bir kültürün temsilcileriyiz. Buna rağmen bilim ya da ilim’ gariptir ülkemde, yetimdir, öksüzdür.

Bilim insanı garibandır. Sefildir. Ötekileşmiştir. Yitik olan malını alırken utangaçtır. Çünkü para etmemektedir. Her halükarda bordo mahkumu; sicil amirinin itip kalmaları altında abondene olmuş, yönünü yitirmiştir. Pusulası şaşmıştır. Yönünü bulamamaktadır ülkemde.

***

Bu ortamda kala kala daha çok ‘nasıl bilim insanı olunmaz’ onun cevabını öğrendim. 20 yıldır üniversitelerde çalışmaktayım. Bu süre içinde İtina ile nasıl bilim insanı olunmayacağını öğrettiler bana...

Bakalım… Oynat Uğurcuğum… :) … Öyle miydi?.. :) … (Bu arada Dünya kupası maçları devam ediyor. Nefis maçlar oluyor. İlk defa ailecek maç seyrediyoruz… Hele Almanya Brezilya maçı…J…Bir başkaydı… Bir de şu taşıma sedyeleri var ya… Bence harika… Travma tahtası yerine biz de bunları kullanmalıyız.)

1- Bilim yuvaları olması gereken üniversitelere rektörleri seçimle atayın. O da yetmezmiş gibi bir de seçilen rektörü tekrar siz politize ederek bilenmesini sağlayın ki göreve başladığında tarafsızlığını iyice kaybetsin.

2- Atama ve Yükselmeleri rektörlük seçimlerine odaklayın ki bilim insanları da politize olsunlar.

3- Bilim insanlarını 8–16 mesai sistemine göre çalıştırın ki bordo mahkumu devlet memuru olmayı içselleştirsin-ler…

4-Ücretlendirme sistemini günlük rutin işleri üzerinden (hasta muayene etme, derse girme gibi ) performans sistemi ile yapın ki başka şey düşünmeye mecalleri kalmasın.

5-TÜBİTAK, BAP gibi yerlerdeki proje değerlendirme ve kabul kriterlerini son seçimlerdeki sadakatine göre belirleyin ki biraz terbiye olsunlar. Bu kadar da olmaz ki canım. Hocaysa hocalığını bilsin (!)

6- Her ortamda akademik personeli aşağılayın ve küçümseyin. Öyle ki toplum içinde itibarı olmasın. Öyle bir hale gelsin ki üniversitede hoca olduğunu söylemeye utansın.

7-Bilgi toplumu olma yolunda bu kitap kafalı (!) ve gerçek hayatı anlamayan insanları (!) çok kale almayın ki işleri karıştırmasınlar.

8-Üniversiteleri olabildiğince kutuplaştırın. Öyle ki her biri diğeri ile ortak bir meseleyi konuşur ol-a-masın.

9- Hoca maaşlarını olabildiğince düşük tutun. Lise seviyesinde işe başlayan ya da lisans mezunlarının biraz altında olsun. Böylece kendi mezun ettiği asistanlarından daha az para kazansınlar ki biraz terbiye olsunlar. Yoksa bunların dili çok uzadı (!)

10- Olabildiğince çok çalıştırın. Sırtından sopayı...( Yok ya bu olmadı. Bu başka şeydi... Pardon.. Çok pardon…(Bu lafa da kıl oluyorum ya neyse…)…)

Her an yeni bir şeylerle meşgul olsunlar ki düşünmeye vakit bulamasınlar. Öyle ya bu ülkenin başına ne geldi ise okuyanlardan geldi (!).

11-Hadi bunu da siz yazın. Çok yorum bekliyorum ona göre…

Bilim adamı olmak için hangi bölüm okunur?

Hangi alanlarda bilim insanı olunur?

Bilim adamları kaç yıl okur?

Bilim insanı ne okur?