Sait faik abasıyanık son kuşlar kitap özeti

apeiron

Sait faik abasıyanık son kuşlar kitap özeti

Sait faik abasıyanık son kuşlar kitap özeti

Te�ekk�rler Te�ekk�rleri: 836
2893 mesaj�na 5219 kere te�ekk�r edildi.



Haritada Bir Nokta

�ocuklu�umdan beri haritaya ne zaman baksam, g�z�m hemen bir ada arar; �ehir, vilayet, havali isimlerinden hemen mavi sahile kayar... Robenson Kruzoe'yi okumu�umdur herhalde; unuttum gitti. Onun zoruyle mavi boyalar�n �st�nde bir garip ada ismi okuyunca h�lyaya dald���m� sanm�yorum. Romanlar y�z�nden adalar� sevdi�imi ummuyorum ama belki de o y�zdendir. Haritada ada g�rmeyeyim. ��imdeki dostluklar, sevgiler, bir kar�ncalanmad�r ba�lay�verir. Hemen g�zlerimin i�ine bakan bir k�pek, hemen az konu�an, hareketleri a��r, elleri �abuk, abalar giymi� bir bal�k��, y�rt�k mu�amba kokusuyla beraber k�pe�te tahtalar� kararm��, boyas� atm�� a��r ve kaba bir sandal, sandal�n pe�ini b�rakmayan bir ku�, a�, bal�k, pul, sahilde harikulade g�zel �ocuklar, namuslu kul�beler, k�rlang�� ve d�lgerbal��� ha�lamas�, kereviz kokusu, bu�usu t�ten kara bir tencere, ufuklar� dar sisli bir deniz...
Tabiat; �o�unca dosttur. D��man gibi g�z�kt��� zaman bile insano�luna kudretini ve kuvvetini tecr�be imkanlar� veren, y�z vermez bir babad�r; f�rt�nas�nda kay���n� bat�rd��� zaman y�zmesini, r�zgar�nda kul�benin dam�n� u�urdu�u zaman daha sa�lam�, daha h�nerliyi bulmay� ��retiyor, canavariyle kar�� kar��ya b�rakt��� zaman adale kuvvetini s�n�yordur. Orada, d�rt taraf� su ile �evrili yerde insanlar�n b�y�k, sa�lam dostluklar, sa�lam adeleler, namuslu g�nler ve gecelerle birbirine sokulmalar�n�, yard�mla�malar�n� buyuran r�zgarlar, f�rt�nalar, deniz canavarlar�; kayalar� g�nlerce, haftalarca d�ven dalgalara ancak tabiat�n buyurdu�u �ekilde ya�anabilece�ini, s�k� ve sa�lam adalelerin �elimsizlere yard�m i�in, keskin akl�n daha k�r, daha m�layim, g�r�lt�s�z ve yava� akla, hatta ak�ls�za arkada�l�k i�in verildi�ini, �orban�n �orbas�zlara taksim edilmek i�inmi� gibi koktu�unu ��reten, belki ��retmeden �yle iyi, �yle m�barek anadan do�uldu�unu hayal ettiren bir d���nce ile haritalardaki mavili�in ortas�nda, kocaman k�talar�n kenar�ndaki b�y�k denizlerin bir taraf�na kondurulmu� adalara bakar, kurar dururdum.
Yatak odama da bir tane asm���md�r; geceleyin yatmadan evvel okudu�um kitaba inanmazsam, can�m s�k�l�rda g�z�m� kitaptan kald�r�rsam haritaya g�z�m ili�sin diye. Haritay� g�r�nce bir nokta ada, ada g�r�nce de hemen f�rt�nalar�, r�zgarlar�, u�ultular�, k�pekbal�klar�n�, sonra birdenbire adan�n namuslu insanlar�n� hat�rlay�veririm. Haritada herhangi kargac�k burgac�k bir �ekil alm�� adalara, karasevdal�ya kur�un d�ken bir ihtiyar kocakar�n�n akl� veya sezi�leriyle dalar, bir �eyler bulup ��kar�r�m ya, daha �ok �ekilsiz, ancak bir nokta gibi g�z�ken adalar merak�m� �eker.

Bir gece, ans�z�n bir motor, katranl� bir iskeleye yana��r. I��klar� kan portakal� k�rm�z�l���nda yanan haritadaki nokta adaya ��k�veririm. Hemen �� g�nl�k sakal� p�r�l p�r�l, beyaz, orta ya�l� bir adam, yakalar� kalk�k, gocuklu bir paltoya g�m�lm�� y�z�yle g�lerek yan�ma yakla��r.
- Geldin mi, karde�? - der.
- Geldim a�am - derim.
- Art�k gitmeyeceksin ya?
- Aah - derim -, bir daha m�?... Bir daha m�?...
- Adam�zdan iyisi yoktur.
- Yokmu� a�abey - derim.
- Babam sizlere �m�r...
G�z�m�z bulanm��, tahta havalesinden hi� g�z�kmeyen bah�eli bir eve gireriz. Bir asma �arda�� alt�ndan ge�eriz.
- Ben bir elimi y�z�m� y�kayay�m hele... -der, eve girmeden sa� kolda bir �e�me vard�r, hat�rlay�verir y�nelirim.
Heyecandan, �z�nt�den, utan�tan, titreye titreye y�z�me suyu �arpa �arpa y�kan�r�m. �ki �� ki�i boynuma sar�l�r. Kom�ular seslenir. �rk�t�lm�� tavuklar ba��r�r, anam a�lar, a�am ekmek keser, bac�m barda�� doldurur, ben duvardaki a�lar� seyre dalar�m.
- Hava bug�n lodos muydu a�abey? - derim.
- Ba�larken lodos ba�lad�. �kindiye do�ru bat�ya �evirdi. �imdi bat� karayelden esiyor ama �evirecek, karayele �evirecek.
- Sonu kar m�d�r a�abey, karayelin?
- Geldi�in yerlere kar, ama bize pek ya�maz... Sen nas�ls�n bakal�m? Rengin iyi ma�allah!
- �ok ��k�r a�abey!... K�y nas�l?
- Bildi�in gibi karde�! Hep �yle... �ocuklar iskambile dadand�; ba�ka bir kusurcuklar� yok.
- Paras�na m� oynarlar ki?
- Yok be anam! Para nerde ki, paras�na oynas�nlar. Bal���na oynarlar, misinas�na oynarlar, �aparisine oynarlar, olta i�neci�ine oynarlar. Hele oynaya g�rs�nler paras�na da...
Hani Frenklerin "l'enfant prodique" dedikleri bir o�lan vard�r. Ben o �ocukmu�um; israftan, ****likten serserilikten d�nm���m gibi olurum yata��m�n i�inde. I���� s�nd�rmemle uykumun ba�lang�c� aras�na g�ne�li bir sabah, kay�klar, b�t�n bir bal�k�� k�y� halk� dolar. Kalk�k u�lar� �i�ekle bal�k resimli �ifte kay�klar, bir anda uzakla��r.
Bug�n deniz, y�z veren bir anne gibidir. Bu kadar naz etmemeli, bu kadar y�z vermemeli, bu kadar ���kl�, bu kadar sakin, bu kadar lastik �izme gibi p�r�l p�r�l olmamal� deniz. Bunun yar�n� var. Dalga k�r�k cam par�alar� gibi keskin ve so�uk vurdu�u zaman olacak, o canavar su, ba�tan girip k��tan ��kacak...
�imdi namuslu insanlar�n aras�nda ba��m �n�me e�ilmi�, g�lmeden, e�lenmeden, m�samaha dolu, k�t�l��� g�z k�rp���ndan anlay�nca cesaretten canavar kesilecek bir insan haliyle sessiz, sakin, a�z�na vur lokmas�n� al bir halde bal��a ��kacak, iyiliklere hasret duya duya, �mr�m�n sonunu, burada kesik bir son nefesle bahtiyar bitirecektim.
Sonbahar uzun ve g�zel ge�ti. �ardaklardaki yapraklar k�rm�z�n�n en son haline do�ru a��r a��r, k�zara k�zara, k�rm�z�n�n renk oyunlar� i�inde, d��meden evvel ne kadar sallan�p durdular.
�nsanlara a��r a��r sokulmaya �al���yordum. Babadan kalma ev, anam�n sayesinde g�r�l g�r�l i�liyordu. Ben de, orada kafam� kuma sokmu� deve ku�u gibi oldum �nce. Art�k b�t�n g�n�m� ve gecemi burada ge�irecektim. Etraf�m� �eviren insanlar�n hepsini kendimden �ok iyi, �ok namuslu, hani demin s�yledi�im evine d�nen m�srif �ocuk ruhuyla seyrediyordum. Niyetim, yaz� yazmak bile de�ildi. Bal��a ��kacakt�m. On kuru�a kahve, yirmi kuru�luk k�yl� cigaras� i�ecektim. Kaybetti�im her �eyi; insanl���, cesareti, s�hhati, iyili�i, dostlu�u, al�n terini, sessizli�i yeniden bulacak; belki yeniden bir adam olmasam bile bir temiz hayat�n i�inde hayran, meyus ve mahcup �l�m� bekleyecektim. Akl�ma ara s�ra esen yazmak arzusunu, arzusunu de�il k�t� huyunu, bu tek k�t� huyu muvaffakiyetler, ��hretler d���nmeden, "d���n�rsem Allah can�m� als�n!" d���ncesiyle yeniden bulabilirsem, kalemsiz ka��ts�z da�lara f�rlayacak, bal��a ��kacakt�m. Yazmayacakt�m. Biliyordum ki, insanlar beni pek sevmeyeceklerdi. Bir adam ki onlar gibi de�ildir. Bal��a ��kacak olsam, "Koca evi bark� var. Ne *** yemeye bal��a ��kar? **** midir nedir? Pay da almaz" diyeceklerdi. "Baba f�r�n� has ��karan enayi, �al��m�yor, bereket ki anas� var, yoksa satar savar, s�r�n�r" diyeceklerdi. Hi� bir zaman yeniden damla damla, dakikalari duya duya, s�k�la patlaya; r�zgar�, bal���, denizi, a��, seve seve, �l�m� bekledi�imi bilemeyeceklerdi.
Ne zarar� vard�? Ben onlar� hayalimde adan�n insanlar� ile �l�e �l�e, en b�y�k kusurlar�n� m�samahas�zl�klar�nda bularak mahcup sevecek; bir cigara, bir ada �ay�, bir ka��t oyunu ile r�zgarl� g�n� bitirdikten sonra yata��ma yeni do�mu��as�na g�nahs�z, hat�ralar� kova kova; iyileri, kahramanlar�, namuslular�, hak yemezleri, al�n teri ile sert tabiatten kavga ve dostlukla ekme�ini ��kararak, birbirlerine fedakarl�klar ederek ya�ayanlar� seyirden duydu�um hazla derin ve r�yas�z bir uykuya dalacakt�m. Sabahleyin yine r�zgarla, ya�murla uyanacakt�m. Camlar� bu�ulu bir kahvenin i�inde nas�rl�, y�zleri g�ne� ve r�zgarla �izgili insanlar�n aras�nda, bug�n� de bir g�nah, daha do�rusu bir k�t�l�k i�lemeden bitirecektim.
Onlar�n aras�na seyirci s�fat�yla sessizce kar��arak olduk�a mesut ya�ad�m. �ehre bile inmiyordum. Her �ey tahayy�l etti�im gibiydi. Yaln�z pay meselelerinde �irkin hadiseler ge�ti�ini i�itiyor, onu da duymamazl��a geliyordum.
Bir sabaht�. Kay�k, h�lyalar�mdaki gibi bal�ktan d�nm��t�. �evaleler vapura verilmi�ti. �imdi a�lar� denize �arpa �arpa y�k�yorlard�.
Bal�khanede hi� tutmayan, fiyat bile verilmeyen on, on be� d�lgerbal���, kay���n k�pe�tesinde hala canl�, ince, zar gibi kanatlar�yla titre�iyorlard�. Biraz sonra, i�lerini bitirmi� olacaklar, hepsi orta parmaklar�na birer d�lgerbal��� takarak �ekip gideceklerdi. Umdu�um gibi d�lgerbal��� �orbas� �ok evlerde t�tecekti.
Kay��� temizleyenler sekiz ki�i idi. Yedisi bizim adadand�. Sekizincisi zay�f, sar�, hastal�kl� adam� hi� g�rmemi�tim. Ne kadar dost�a, ne kadar i�ten bir sevgi ile �al���yordu.
Bal���n bol ��kmaya ba�lad��� duyuldu�u zaman, d��ar�dan da insanlar gelirdi. D��ar�dan �r�ba kat�lanlar pay almazlard�. Ir�p tayfas� ile reis, g�n�llerinden ne koparsa o kadar bal�k verirlerdi kendilerine.
O adam da d�lger alabilmek, bu bal��� hak edebilmek i�in elinden geleni yap�yordu. Nihayet i� bitti. �ki b�y�k d�lgerbal���n� reis k�� alt�na att�. Tayfalardan birine:
- Bunu bize g�t�r sonra - dedi -, �tekileri pay yap.
��er tane alanlar oldu. D��ar�dan gelen, bir tane versinler, diye bekledi. Y�z�nde tatl� bir g�l�mseme ve �al��maktan do�abilmi� hafif k�rm�z�l�k vard�. Bu k�rm�z�l�k, pay da��tan adam�n elinde tek bal�k kal�ncaya kadar adam�n yana��nda durdu. Sonra birden bire u�tu. Y�z�ndeki g�l�mseme �nce tehlikeli bir halde dondu. Sand�m ki b�yle, b�t�n �mr�nce b�yle donuk bir tebess�mle kal�verecek adam. Etraf�na bak�nd�. Kendine bakan birini g�rd�. G�l�mseme birdenbire y�z�nde bir meyva gibi ��r�y�verdi. G�zleri hayretle b�y�d�. Son bal���, kay�ktaki adam r�h�ma f�rlatm��t�. Adam�n y�z ifadeleri nerede ise yine eski temiz, memnun halini, taze meyva halini al�verecekti. �ki ad�m att�. Elini bal��a do�ru uzatmak �zere e�ildi. Ama �tekilerden, ba� parma��na irisinden bir tane d�lgerbal��� takm�� birisi, kocaman �izmeli aya��n� d�lgerbal���n�n s�rt�na bast�.
- Ne o? - dedi - , hem�erim. Dur bakal�m. Da�dan gelip ba�dakini kovmayal�m.
Adam elini �ekti. Bir �ey s�ylemedi. S�yleyemezdi. S�yleyecek halde de�ildi. R�ht�m kahvesine do�ru y�r�d�. D��ar�dan kahvenin �n�ndeki seyircilerden biri seslendi:
- B�rak yahu! O adam da �al��t�. Veriver bir tane, ne olur? Kalkm�� nerelerden gelmi� i�te.
- Ne yapal�m, gelmesinler. K�rm�z� g�tl� ile davet mi ettik onlar�? O bal���n iki bu�uklu�u var. Bal�k ��kmad��� zaman yana�m�yorlar a�� temizlemeye hi�. Ya�ma yok hem�erim!
Kay�ktakilerin hi� biri kalk�p da:
Ay�pt�r yahu ver adama - demedi.
Bir ikisi, en umduklar�m konu�acak gibi oldular. Bekliyordum. �imdi umduklar�mdan birisi pay�na d��eceklerden birini, en k�����n� adama do�ru f�rlatacak diye bekledim. Reis kahvenin �n�nde kahvesini �tt�r�yor, kay���n as�l tayfas�na keyifle bak�yordu.
Hadiseye kar��an adam:
- Ay�p yahu - dedi - , ay�p!
Bu sefer konu�acaklar�n�, hatta paylar�na d��en bal�klardan en k�����n� f�rlatacaklar�n� sand�klar�mdan birisi:
- Sen kar��ma bakal�m babal�k! Fazla s�ylenmeye ba�lad�n. Ay�p ne demek? Ay�p yorgan alt�nda.
- Baban�z�n mal� m� bu deniz, sizin?
- Onun babas�n�n mal� m�?
- De�il ama, gelmi� kay���n�zda �al��m�� bir kere.
- Kim gel de, �al�� demi� ona, gelmeseydi.
- Bal�k verilmemi� adam, kahvenin iskemlesine ��km��t�. Kahveci ba��na dikilmi�ti. Kahveciye:
- Kalkaca��z, kalkaca��z - dedi.
Aya�a kalkt�. Kendisi i�in laf i�itmi� adama:
- Zarar� yok hem�erim - dedi -, zarar� yok. Vermesinler istemez.
G�z�ken vapura do�ru y�r�d�. K���k ad�mlarla bir �arlo gibi se�irterek uzakla�t�.
S�z vermi�tim kendime, yaz� bile yazmayacakt�m. Yaz� yazmak da, bir h�rstan ba�ka ne idi? Burada namuslu insanlar aras�nda sakin �l�m� bekleyecektim; h�rs, hiddet neme gerekti? Yapamad�m. Ko�tum t�t�nc�ye, kalem ka��t ald�m. Oturdum. Adan�n tenha yollar�nda gezerken can�m s�k�l�rsa k���k de�nekler yontmak i�in cebimde ta��d���m �ak�m� ��kard�m. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum �pt�m.
Yazmasam **** olacakt�m.

Sait faik abasıyanık son kuşlar kitap özeti

ya�amak g�revdir yang�n yerinde
ya�amak insan kalarak !

Doruklara sevdaland�k

Son Kuşlar ne anlatıyor?

Adada yaşayan insanların kurduğu tuzaklar ve kuş avcıları yüzünden adaya artık kuşların gelmemeye başlaması, doğaya ve hayata renk katan kuşların ada ve civarında görülememeye başlamasında kaynaklanan üzüntü ele alınmıştır.

Son Kuşlar hikayesinin ana fikri nedir?

Sait Faik Abasıyanık'ın "Son Kuşlar" kitabının ana fikri nedir? Doğanın güzelliğinin tahrip edilmesi ve bu durumun sonucunda gençlere oldukça kötü bir evrenin kalacağı üzerinde durularak toplumsal bir mesaj verilmek istenmiştir. Bunun sebebi ise: doğa, insan için oldukça önemli bir faktördür.

Son Kuşlar bakış açısı nedir?

Hikâye “kahraman anlatıcı” bakış açısından anlatılır. Anlatıcı, zaman zaman hikâyenin içinde yer alır ve çeşitli yorumlarda bulunur, çeşitli konularda fikrini söyler. Bunun dışında öyküde en çok yer verilen kişi Konstantin'dir.

Son Kuşlar çatışması nedir?

Doğanın acımasız bir şekilde tahrip edilmesi ve bunun sonucunda gençlere kötü bir dünyanın miras kalacağı üzerinde durulmuştur. Doğanın, insan üzerindeki önemi büyüktür. Çimlere zarar vermek, kuşları öldürmek gibi kötü davranışlardan çocuklar uzak tutulmalı özendirilmemelidir.