10 sınıf kimyasal tepkimeler çözümlü sorular pdf

Kimyasal tepkimeler gerçekleşirken çevre ile ısı alışverişi meydana gelir. Gerçekleşirken çevreden ısı alan tepkimelere endotermik tepkime, çevreye ısı veren tepkimelere ekzotermik tepkime denir. Analiz tepkimeleri ve N2 gazının yanması olayları endotermik; diğer yanma olayları, nötrleşme ve sentez tepkimeleri ekzotermik tepkimelerdir.

KİMYASAL HESAPLAMALAR: Kimyasal olaylarda harcanan veya oluşan madde miktarlarının hesaplanmasına kimyasal hesaplama (stoklyometri) denir. Kimyasal hesaplama yapılırken,
1. Tepkime denklemi yazılır ve denkleştirilir.
2. Miktarı verilen maddenin mol sayısı hesaplanır.
3. Hesaplanan maddenin mol sayısından denklemdeki katsayılar yardımıyla miktarı istenen maddenin mol sayısına geçiş yapılır.
4. Safsızlık içeren maddelerin saf olan kısmı tepkimeye girer. Saf olan kısım mole çevrilerek hesaplama yapılır.
5. Tepkimeye giren maddelerden en az biri tamamen tükeniyorsa tam verimli tepkime gerçekleşir.

Sınırlayıcı Bileşen Soruları: Bir tepkimede tamamı harcanan ve oluşan madde miktarını belirleyen maddeye sınırlayıcı bileşen denir.

Verim Hesabı: Daha önce de bahsettiğimiz gibi bir tepkimeye giren maddelerden en az bir tanesi tükeniyorsa tam verimli tepkime gerçekleşir. Tepkime tam verimli değilse maddeler tepkimenin verimine göre harcanır ve oluşur.

Teorik Verim: Bir kimyasal tepkimede tepkimenin tam verimle gerçekleştiği kabul edilerek hesaplanan madde miktarıdır.

Gerçek Verim: Tepkimede oluşması beklenen değil gerçekte oluşan madde miktarıdır. Gerçek verimin daha düşük olması tepkimenin tam verimle gerçekleşmediği anlamına gelir. Bu tür tepkimelerde farklı etkenler verimin azalmasına yol açabilir. Tepkimenin denge halinde (çift yönlü yani tersinir) gerçekleşmesi, tepkimeye giren maddelerin safsızlık içermesi, tepkime sırasındaki madde kayıpları, tepkime esnasında ikinci bir tepkimenin daha gerçekleşerek reaktifleri kullanması gibi faktörler verimin % 100 olmamasının nedenleridir.

Kütlenin Korunumu Yasası: 1774' te Antoine Lavoisier, yaptığı deneyler sonucunda kütlenin korunumu yasasını açıklamıştır. Lavoisier, kalay metalini hava dolu cam fanusa koymuş ve toplam ağırlığı belirlemiştir. Cam fanusu ısıtmış ve içindeki kalayın beyaz bir toza dönüştüğünü yani hava ile tepkimeye girdiğini farketmiştir. Deney sonunda kabı tekrar tartmış ve kütlenin deneyden önceki ile aynı olduğunu farketmiştir. Bunun sonucunda Lavoisier, "kimyasal tepkimelerde tepkimeye giren maddelerin kütleleri toplamı, tepkime sonucu oluşan maddelerin kütleleri toplamına eşittir," şeklinde kütlenin korunumu yasasını açıklamıştır.

Sabit Oranlar Yasası: 1799'da Joseph Proust yaptığı deneyler sonucunda sabit oranlar yasasını açıklamıştır. Bu yasaya, göre bir bileşiği oluşturan elementler daima belirli bir oranda birleşirler.

Katlı Oranlar Yasası: 1805 yılında John Dalton tarafından açıklanmıştır. Bu yasaya göre, iki farklı element arasında birden fazla bileşik oluşuyorsa elementlerden birinin sabit oranına karşılık değerinin katlı bir oranı vardır. Örneğin, C2H4 ve C2H6 molekülleri arasındaki katlı oran için C'ler eşit olduğundan H'lerin oranına bakılır.

Not: Katlı oranlar yasası aşağıdaki durumlarda kartlı oranlar yasası uygulanmaz.
1. Bileşiklerin basit formülleri aynı ise veya oran 1 ise katlı oranlar yasası uygulanmaz.
C2H4 ve C3H6 bileşiklerinin basit formülleri aynıdır, yani CH2'dir. Dolayısıyla C2H4 ve C3H6 bileşikleri arasında katlı oran yoktur.
2. Bileşikler farklı türde atom veya atomlar içeriyorsa katlı oranlar yasası uygulanmaz.
NO2 ve NH3 bileşikleri arasında farklı atom türleri olduğundan katlı oranlar yasası uygulanmaz.
3. Bileşiklerde 2 türden fazla element varsa katlı oranlar yasası uygulanmaz.
H2SO3 ve H2SO4 bileşikleri arasında katlı oran yoktur.