Ağız içi aft yaralarına ne iyi gelir

Ağız Yarası İçin Ne Yapabilirim? Nasıl Geçer?

Ağız içinde meydana gelen lezyonlara “aft” adı verilir. Aft olarak tabir edilen ağız içi yaraları, kimi zaman konuşmayı zorlar kimi zaman da beslenmeyi etkiler. Ağız içi sağlığının kaybolduğu anda ortaya çıkan bu yaralara neden olan başka faktörler de bulunur.

Toplumun neredeyse %30’luk bir diliminde görülen ağız içi yaraları, kadınlarda daha sık görülmektedir. Doktorlar ağız içinde oluşan yaraların farklı bir hastalığın belirtisi olabileceğini ifade eder. Genellikle iç organlarda meydana gelen bir problemden dolayı pek çok kişi ağız içi yaraları ile mücadele içindedir.

Ağız içinde oluşan yaralar hakkında bilgi içeren bu yazımızda, ağız içi yara bitkisel tedavi önerileri yer alıyor. Doğanın insanlığa sunduğu şifalı bitkiler ile aft gibi ağız içi rahatsızlıklarını gidermek çok kolay. Doktor kontrolünde ağız içi yara tedavisi de sizler için satır aralarında yer alıyor.

Ağız İçi Yarasına Ne İyi Gelir? Evde İlaçsız Bitkisel Tedavi

• Tuzlu Su: Ağız sağlığı bakımında da etkili olmasından dolayı tercih edilen tuzlu su, ağız içi yaralarını iyileştirmek için de yine aynı etkiye sahip. Tuzlu su ile yapılan gargara sayesinde, enfeksiyona neden olan bakteriler temizlenmektedir. İlk denemede ağız içi biraz yanabilir. Ama endişe etmeyin bu mikropların kırıldığına bir işarettir. Tuzlu su, ağız içi yaralar için gargara önerimiz olacaktır.
• Maydanoz: Antioksidan bir sebze olan maydanoz, çiğnendiği takdirde ağız içinde oluşan yaralar için çözüm olmaktadır. Yara oluştuğu günlerde gün içinde bolca maydanoz çiğneyerek, bu şikayetten kurtulabilirsiniz.
• Limon: Limon asitli bir yapıya sahiptir. Bu yapısından dolayı da ağız içinde oluşan yaraları iyileştirmektedir. Limonlu su içmek veya limonlu su ile gargara yapmak etkili sonuçlar verecektir.
• Ayva: Ayva ağız içi yaralarında doğal ve bitkisel bir ilaç olarak karşınıza çıkıyor. Yaralardan dolayı ayvayı çiğnemek zor olacağından, ayva dilimini yaranın üzerinde tutmak daha etkili olmaktadır.
• Karanfil: Karanfili gün içinde çiğnediğiniz takdirde ağız içinde oluşan bakterileri yok edebilirsiniz. Ağız kokusunu da önleyen karanfil, dişlerinizin sağlığını da koruyacaktır.
• Kekik: 1 çay kaşığı kadar kekik, yutmadan çiğnenirse ağız içi sağlığı korunmuş olacaktır. Bakteri ve enfeksiyonları kekik çiğneyerek temizleyebilirsiniz.
• Dut: Ağız içi yaralar söz konusu olduğunda dut size büyük yardım edecektir. Dut şurubu içerek veya bir pamuk yardımıyla yaralara baskı uygulayarak, aft rahatsızlığını ortadan kaldırabilirsiniz.
• Karbonat: Karbonat ile ağız içindeki yaraları kısa sürede iyileştirebilirsiniz. Ağız bakımında karbonat sıkça tercih edilen bir üründür. Karbonat ile dişleri fırçalamak nasıl ki dişleri temizliyorsa, ağız içindeki yaraları da yok edecektir.
• Sirke: Ağız içindeki yaraları sirke ile gargara yaparak temizlemek çok kolay ve etkilidir. Bir miktar sirkeyi ağız içinde çalkalayın ve tükürün. İşte bu kadar basit.
• Meyan Kökü: Meyan kökü ağız içinde oluşan iltihapları temizlemek için tercih edilebilir. Meyan kökü çayını hazırlayıp gargara yapabilirsiniz.
• Kivi: Kivi antioksidan bir meyvedir. Ağız içinde oluşan tahrişleri kısa zaman içinde iyileştirmek için kivi tüketebilirsiniz. Yumuşak dokusu sayesinde yerken sizi zorlamayacaktır.

Ağız İçi Yaraları Neden Oluşur?

Ağız bakımı düzenli şekilde yapılmadığı durumda ağız içindeki yaraların oluşması sizi şaşırtmasın. Düzenli şekilde temizlenen vücut organlarınız sağlıklı ve hijyenik olacaktır. Temizliği ve bakımı ihmal edilen bedeninizde, bakteri oluşması çok normaldir. Ağız içi de aynı şekilde incelenebilir. Günlük temizliği ve bakımı yapılan dişler ve ağız uzun süre enfeksiyondan uzak kalır. Bakteriler çoğalmaya başladığında ise ağız içi yaraları oluşur. Oluşma nedenlerine şöyle bir göz attığınızda;

• Çok sıcak veya çok soğuk gıdaların tüketimi,
• Stres, depresyon ve kaygı,
• Yoğun miktarda yağ içeren besinler, asitli içecekler ve şekerli gıdalar tüketilmesi,
• Uzun süre kullanılan antibiyotikler,
• Yanağın dikkatsizlik sonucu ısırılması,
• Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı,
• Yiyeceklere karşı alerji,
• Vücut direncinin düşmesi gibi maddeler dikkat çeker.

Üç başlıkta incelenen ağız içi yara çeşitleri birbirinden farklı şekilde meydana gelir:

1. Bunlardan biri toplumda uçuk adı ile bilinen ağız içi yaralarıdır. Herpes virüsü neden olur. Sık sık tekrar etse de başkasına bulaşması mümkün değildir.
2. İkinci türü de küçük ülserler olarak bilinir. Genelde ateşlenme sonrasında ortaya çıkar.
3. Bir diğeri de büyük ülser olarak bilinir. Birden fazla yaranın aynı anda çıkmasından dolayı yaşanır. Etkisi daha uzun sürelidir.

Ağız İçi Yaraları Hangi Vitamin Eksikliğinden Olur?

Ağız içi yaralarına kimi zaman demir, çinko ve B12 vitamini eksikliği neden olmaktadır. Bu rahatsızlığı önlemek için ise B12 ağırlıklı beslenmek gereklidir. Aynı şekilde vücut direncini korumak için C vitamini de karşılanmalıdır. Ağız içi yaraları ile doktora başvuran kişilerin kan değerlerinde C ve B12 vitamini eksikliği belirlenir. Önlem almak için kuru yemiş, portakal, limon ve yeşil sebzelerin tüketilmesi çare olabilir. Oluşmadan önce ağız içinde kaşıntılar ile kendini hissettirir.

Ağız İçi Yaraları Hangi Bölüm Bakar? Nasıl Tedavi Edilir?

Ağız içinde oluşan hastalıklarda gideceğiniz ilk adres bir dermatolog olmalıdır. Hastanelerde dermatoloji bölümünden randevu alıp doktora şikayetlerinizi ifade edebilirsiniz. Yaranın boyutuna göre doktorunuz enfeksiyonu yok edici ilaçlar verecektir. Ağız içine uygun şekilde hazırlanan ağız içi yara kremi oluşan lezyonları azaltmada etkili olmaktadır. Düzenli kullanılan ağız içi yara için ilaç, kısa süre içinde yaraları temizler.

Wundesil gargara, Oralmedic, Colchicum Dispert, Kenacort adlı ilaçlar doktor reçetesi ile yazıldığında kullanılmalıdır. İlaçla tedavi sürecinde yaralar iyileşmezse antibiyotik kullanımı başlatılır. Uzun süre devam eden ağız yaraları iyileşmediği durumda çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.

Ağız içi yaraları genellikle vitamin eksikliğinden dolayı yaşandığı için, B ve C vitamini ilaçları ile tedavi edilmektedir. İlaç tedavisine ek olarak kişisel bakım yapıldığında yaraların iyileşme süresi kısalacaktır. Ağız içi yaraları bulaşıcı mıdır? Ağız içi yaralarının bir başkasına bulaşması söz konusu değildir. Soğuk algınlığından dolayı meydana gelen ağız içi yaraları bir başkasına bulaşabilir. Aft rahatsızlığından dolayı oluşan yaralar vücut içinde kalır.

Ağız içi yaralarının iyileşme süresi yaklaşık 10 gündür. İlaçları düzenli kullanan ve ağız bakımını önemseyen kişilerde bu süre daha da azalacaktır. Daha çabuk iyileşmesi için asitli ve yağlı gıdalardan bir süre uzak durulmalıdır.

Ağız İçi Yaraları İçin Uzmanlardan Doğal Kür Tarifleri, Tavsiyeler

1) İbrahim Saraçoğlu

Ağız içi yarası İbrahim Saraçoğlu mucize kürü ile kısa sürede iyileştirilebilecek. İbrahim Saraçoğlu B12 vitamini değerinin ölçülmesini öneriyor. Anadolu’da yoğurt otu olarak bilinen bitkiyi alıp bitki çayı olarak içilmesini öneriyor. Bu çay ile gargara yapılmasının da etkili olduğunu ekler. Ayrıca limon ile gargara yapılmasının da ağız içi yaralarını iyileştirmede etkili sonuçlar verdiğini belirtir.

2) Feridun Kunak

Ağız içinde oluşan enfeksiyonları yok etmek için Feridun Kunak da bir kür öneriyor. 1 bardak kaynar suyunu içine 1 tutam papatya ekleyin. 1 çay kaşığı karbonat ve bir tatlı kaşığı adaçayı da ilave edin. Yarım çay kaşığı tuzu da suyun içine ekledikten sonra güzelce karıştırın. Bu malzemelerin tamamı doğal antibiyotiktir. Bu suyu süzün ve gargara olarak uygulayın. Ağız içinde 1 dakika kadar çalkaladıktan sonra tükürün ve su ile yıkayın. Düzenli şekilde uyguladığınızda ağız içi iltihaplarını yok edebilirsiniz.

Aft Neden Olur? Nasıl Geçer? Evde Bitkisel Tedavisi

Okuyucunun Dikkatine

Blog sayfamızda sağlıklı yaşam, diyet ve kişisel bakım konularını kapsayan yazılar genel bilgilendirme amaçlıdır. Kategoride çeşitli hastalıklar için evde bitkisel çözüm önerileri, besleyici fonksiyonel gıda takviyeleri, doğal cilt ve saç bakımı maskesi tarifleri ile uygulanışları, kilo kontrolüne yardımcı diyet listeleri ve sağlıklı beslenme programları yer almaktadır. İlgili besinin, ürünün ya da diyet listesinin etkileri her bünyede değişkenlik gösterebilir. Yazı yayına alındıktan sonra, zaman içerisinde güncelliğini ve geçerliliğini yitirebilir. Sunmuş olduğumuz bilgiler hiçbir zaman doktor teşhisinin yerini tutmaz, reçete niteliği taşımaz. Bilgileri uygulamadan önce alanında uzman görüşü almanızı tavsiye eder; aksi durumda oluşabilecek yan etkilerden sitemizin sorumlu tutulamayacağını önemle hatırlatırız.