Uzmanların belirttiği üzere günde 50 ve 100 tel arasında saç dökülmesi normal olarak kabul edilir. Gün içinde 100 telden fazla saç dökülmesi ise saçlarda seyrekleşme ve kellik gibi ciddi problemlere yol açabilir. Bu nedenle, saçınızın ne oranda döküldüğünü takip edebilir ve bu doğrultuda saç güçlendirici uygulamalara başvurabilirsiniz.
Saçları güçlendirmek için ister doğal yöntemleri isterseniz de kozmetik ürünleri tercih etmeniz mümkün. Ancak saç dökülmesi genel olarak yoğun seyrediyorsa ve günlük olarak ortalama 100 telin üzerinde saçınız dökülüyorsa bu noktada bir uzmandan destek alınması gerekir.
Saç dökülmelerinin ardında genetik faktörler, stres ve çevresel koşulların yanı sıra ciddi hastalıklar da yatabilir. Bu nedenle yoğun saç dökülmesi problemlerinin ihmal edilmemesi gerekir. Uzman muayenesinden ve tetiklerden sonra saç dökülmesinin altında yatan sebep, eğer bir hastalıksa, hastalığa bağlı olarak çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır. Tüm bunlara ve çeşitli ilaç, vitamin ve ürün takviyelerine rağmen saç dökülmeniz azalmıyorsa patolojik saç dökülmesi problemi yaşıyor olabilirsiniz. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için ise “Patolojik Saç Dökülmesi” isimli blog yazısımızı okuyabilirsiniz.
Günde Ne Kadar Saç Dökülmesi Normal Dışı Kabul Edilir?
Gün içinde 100 telden fazla saçınız dökülüyorsa, bu durum risk altında olduğunuzun bir göstergesidir. Yoğun saç dökülmesinin altında yatan sebep belirlenmedikçe ve duruma müdahale edilmedikçe kellik gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle saç dökülmesini takip etmek ve dökülme oranına bağlı olarak çeşitli çözüm yolları geliştirmek önem taşır.
Saç dökülmesini doğal yollarla azaltmak için saçlarınıza soğan kürü, sarımsak sürü gibi maskeler uygulayabilirsiniz. Bununla birlikte saç dökülmesi karşıtı bitkisel bazlı kozmetik ürünlerinden de yararlanabilirsiniz. Aynı zamanda vitamin, omega 3, çinko ve demir yönünden zengin gıdalarla beslenerek de saç dökülmesinin önüne geçmeniz mümkün.
Ancak saç dökülmeniz yaptığınız uygulamalara rağmen azalmıyorsa, patolojik bir boyut almış olabilir. Bu durumda en yakın zamanda bir dermatoloji uzmanına başvurarak, muayene olmanız gerekir. Öte yandan dilerseniz, seyrekleşen saçlarınızı hızlı bir şekilde gürleştirmek için saç ekimi yaptırabilirsiniz. Üstelik uzmanlar eşliğinde birçok farklı teknikle gerçekleştirilen saç ekimi işlemleri son derece güvenlidir.
Saç Dökülmesinin Önüne Geçilebilir Mi?
Saç dökülmesi, çevresel koşullar, stres, genetik faktörler ve bir takım hastalıklar gibi pek çok farklı sebepten gerçekleşebilir. Genellikle doğal yöntemlerle ve kozmetik ürünler yardımıyla saç dökülmesinin önüne geçmek mümkündür. Bu noktada en önemli faktör, saç dökülme oranı ve saç dökülmesinin ardında yatan sebeplerdir. Eğer saç dökülmesi genetik faktörler sonucunda gerçekleşiyorsa bu durumu tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir.
Ancak çeşitli bitkisel kür ve maskelerle, dökülme hızını yavaşlatabilirsiniz. Bunun yanı sıra saç dökülme sebebi belli bir hastalıktan kaynaklıysa öncelikle hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Dökülen saçlar besin ve vitamin takviyeleriyle kimi zaman eski haline gelebilse de bazı durumlarda saçları eski haline getirmek mümkün değildir. Bu gibi durumlarda ise motorlu ve manuel saç ekimi gibi çeşitli farklı saç ekim tekniklerinden yararlanarak, sağlıklı ve gür saçlara kavuşabilirsiniz.
Minoxidil, esasında yüksek tansiyon hastalarının kullandığı anti-hipertansif ilaçlarda bulunan sentetik (doğal olmayan) bir etken maddedir. Ancak yan bir etki olarak saç kökünde vazodilatasyonu, yani saç kökü etrafında damarlanmayı artırdığı bilinmektedir. Fakat Minoxidil, erkek tipi saç dökülmesinin asıl sebebi olan DHT hormonu ile mücadele etmez. Dolayısıyla, Minoxidil kullanımı bırakıldığı anda aniden ve toplu halde saç dökülmesi görülür. Ayrıca Minoxidil’in pek çok istenmeyen yan etkiye neden olduğu bilinmektedir. Bu yan etkiler arasında vücudun istenmeyen bölgelerinde tüylenme, baş ağrısı, kalp ritmi bozukluğu, görme bozukluğu, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, saç derisinde irritasyon (yanma, kaşıntı), kepeklenme ve fotoalerjik reaksiyonlar sayılabilir. İlaç anne sütüne de geçebildiği için emziren annelerin kullanması sakıncalıdır. Bu yan etkilere ek olarak hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde Minoxidil etken maddesi uygulanan kedilerde ani ölümlerin meydana geldiği rapor edilmiştir. (Ref: Suspected toxicosis after topical administration of minoxidil in 2 cats: Camille DeClementi, VMD, Keith L. Bailey, DVM, PhD, DACVP, Spencer C. Goldstein, DVM and Michael Scott Orser, DVM - From the ASPCA Animal Poison Control Center, Urbana, IL, University of Illinois College of Veterinary Medicine, Urbana, IL, Biscayne Animal Hospital, North Miami, FL and Alouette Animal Hospital, Maple Ridge, BC.; Journal of Veterinary Emergency and Critical Care; 14 (4): 287–292)
Prof. Dr. Meral ŞAŞOĞLU 'nun Formüllerinin içerisinde bulunan Procyanidin (Proanthocyanidin), Adenosine, L-arginine ve Panax Ginseng ekstresi de saç kökünde VEGF sentezini artırmak suretiyle vazodilatasyonu, yani damarlanmayı, artırarak Minoxidil’in gösterdiği etkiyi göstermektedir. Ayrıca yapılan çalışmalarda Prof. Dr. Meral ŞAŞOĞLU 'nun Formüllerinde kullanılan Procyanidin maddesinin Minoxidil’e kıyasla saç uzamasını %160 oranında artırdığı ve bu anlamda Minoxidil’den çok daha etkili olduğu tespit edilmiştir. (Ref: Proanthocyanidins and Grape Seed Extract - by Lisa Rapport, BPharm, MRPharmS, and Brian Lockwood, PhD, MRPharmS). Ayrıca Prof. Dr. Meral ŞAŞOĞLU 'nun Formülleri saç dökülmesinin temel sebebi olan DHT hormonuyla da çok güçlü bir şekilde mücadele etmeye ve saç dökülmesine sebep olan tüm faktörler üzerinde etkili olmaya yardımcıdır. Üstelik Prof. Dr. Meral ŞAŞOĞLU 'nun Formülleri tüm bu işlevleri yerine getirirken hiçbir sistemik yan etkiye de neden olmamaktadır.